Yüz estetiğinde zamanla oluşan değişimlerin en dikkat çekenlerinden biri, şakak bölgesinde çöküklük ve hacim kaybıdır. Genellikle 30’lu yaşlardan itibaren şakak bölgesinde başlayan bu durum, kişinin yüzüne çökük ve yorgun bir ifade katabilir. Bu görünümü düzeltmek amacıyla tercih edilen şakak dolgusu, modern estetik yaklaşımların önemli bir parçası haline gelmiştir. Hyaluronik asit bazlı veya farklı içeriklerle hazırlanan dolgu maddesinin, doğrudan şakak bölgesine enjekte edilmesiyle gerçekleştirilen bu yöntem, hem doğal hem de dengeli bir yüz hat profili sunar. Şakak dolgusu uygulamasının en önemli avantajı ise, yüz konturlarında sağladığı dinamik bir görünüm ile birlikte kişinin daha sağlıklı ve genç bir ifadesine kavuşmasını sağlamasıdır. Bu yazıda, şakak bölgesindeki çöküklüğün nedenlerini, şakak dolgusu işlemi sürecini ve işlem sonrası dikkat edilmesi gerekenleri detaylı şekilde inceleyeceğiz.
Şakak Bölgesindeki Çöküklük Neden Oluşur?
Yüz bölgesinde zamanla meydana gelen hacim kayıpları, özellikle şakak çevresinde dikkat çekici bir çöküklüğe yol açabilir. Bu durum yalnızca yaşa bağlı değildir; birçok farklı etkenin birleşimiyle ortaya çıkabilir ve bireyin yorgun ve yaşlı görünmesine neden olabilir. Şakak bölgesindeki hacim kaybının altında yatan başlıca faktörleri aşağıda detaylandırıyoruz:
Yaşlanmaya Bağlı Hacim Kaybı
Yaş alma süreciyle birlikte vücutta yağ dokusunun azalması ve cilt altı yapılarının destek özelliğini yitirmesi sonucu şakak bölgesinde hacim kaybı meydana gelir. Aynı zamanda bağ dokusundaki azalma, kemik yapısının da geriye çekilmesine yol açarak çökük bir görünümü daha belirgin hale getirir. Bu durum, estetik açıdan dengenin bozulmasına ve göz çevresinde sarkmalara sebep olabilir.
Genetik Yatkınlık ve Vücut Tipi
Bazı bireylerde, yaşa bağlı olmaksızın genetik yapı nedeniyle şakak bölgesinin doğal olarak içe göçük olduğu görülür. Aynı zamanda çok zayıf yüz yapısına sahip bireylerde de bu bölgedeki dolgunluk az olabilir. Şakak bölgesinde oluşan hacim yetersizliği yüzün üst kısmında gölgeleme yaratabilir ve bu da kişiye daha yaşlı bir ifade kazandırabilir.
Aşırı Zayıflık ve Kas Yapısının Zayıflığı
Özellikle hızlı kilo kayıplarında ya da aşırı zayıf bireylerde, yüzdeki yağ kaybı ilk olarak şakak bölgesinde çöküklük olarak kendini gösterebilir. Bu tür durumlar, cilt altı desteğin zayıflamasıyla beraber çöküklüğün daha belirgin ve kalıcı hale gelmesine neden olur. Bu çöküklüğü düzeltmek için şakak dolgusu diğer dolgu uygulamalarına başvurulabilir.
Şakak Dolgusu Uygulaması Nasıl Yapılır?
Estetik tıpta gelişen teknikler sayesinde minimal invaziv bir yöntemle gerçekleştirilen şakak dolgusu uygulaması, hem hızlı hem de konforlu bir çözüm sunar. Bu işlem, yüz konturunu iyileştirmek ve üst yüz hattındaki çöküklüğü dengelemek amacıyla uzman hekimler tarafından planlanır. Uygulama süreci, dikkatli bir ön değerlendirme ve doğru dolgu maddesinin seçimi ile başlar.
Uygulama Öncesi Değerlendirme
İlk adımda, hastanın yüz yapısı detaylı biçimde analiz edilir. Hacim kaybının boyutu, cilt tipi ve beklentiler değerlendirilerek kişiye özel bir plan oluşturulur. Şakak dolgusu öncesi, yüz simetrisi, göz çevresi ve alın bölgesinin genel görünümü dikkate alınır. Uygulamayı yapan uzmanın deneyimi, sonuçların doğallığını doğrudan etkiler.
Dolgu Maddesinin Özellikleri
Uygulamada genellikle hyaluronik asit ya da asit bazlı içeriklere sahip dolgular tercih edilir. Bu maddeler, cilt altına uygulandığında su tutma özelliği sayesinde bölgeye hacim kazandırır. Eğer kalıcılığı daha uzun süren bir etki istenirse, kalıcı dolgu seçenekleri de değerlendirilebilir. Ancak bu tür dolguların uygulanması öncesinde hastanın detaylıca bilgilendirilmesi gerekir.
Uygulama Süreci ve İyileşme
Şakak bölgesine enjekte edilen dolgu, ince iğneler ya da kanül yardımıyla cilt altına uygulanır. Uygulama süresi yaklaşık 15-30 dakika arasında değişir ve işlem genellikle ağrısızdır. İşlem sonrası hafif bir şişlik veya morluk görülebilir, bu yan etkiler birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. İşlem sonrası rutin yaşamı etkilemeyecek kadar konforlu olan bu süreçte, ilk 24 saat boyunca mimik hareketlerinin sınırlanması önerilir. Şakak dolgusu sonrasında bölgede gözle görülür bir iyileşme başlar ve uygulamada, estetik işlemlerden beklenen doğallık ön planda tutulur.
DR.Eren Ünal Kliniği
Bu uygulama, uzman değerlendirmesi ve kişiye özel planlamayla etkili sonuçlar vermektedir. Şakak dolgusu tedavisi, Dr. Eren Ünal Kliniklerinde modern teknikler ve güvenilir malzemelerle gerçekleştirilmektedir. Eğer siz de bu işlem hakkında daha fazla bilgi almak, süreci detaylıca öğrenmek ve birebir danışmak isterseniz, adresini ziyaret edebilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
Şakak dolgusu nedir ve hangi amaçla uygulanır?
Şakak dolgusu, yüzün üst yan kısmındaki hacim kaybını gidermek amacıyla yapılan estetik bir enjeksiyon işlemidir. Genellikle yaşlanma, genetik yapı veya aşırı zayıflığa bağlı olarak oluşan çöküklüğü düzeltmek için uygulanır ve daha genç, dinamik bir yüz ifadesi kazandırır.
Şakak dolgusunda hangi maddeler kullanılır?
Uygulama öncesi cilt hafif nemli olmalı, çünkü hyaluronik asit suyu tutarak çalışır. Ürün içerikleri incelenmeli; alkol, parfüm veya sivilce yapıcı maddeler içeren ürünlerden kaçınılmalıdır. Aşırıya kaçmadan ve nemlendiriciyle birlikte kullanılmalıdır.
Şakak çökmesine ne iyi gelir?
Şakak çökmesi genellikle yaşlanma, genetik yatkınlık, kilo kaybı veya cilt altı yağ dokusunun azalması nedeniyle oluşur. Bu durumu düzeltmek ve yüzün daha dengeli görünmesini sağlamak için en etkili yöntemlerden biri şakak dolgusu uygulamasıdır. Hyaluronik asit veya kalsiyum hidroksiapatit içerikli dolgu maddeleri, şakak bölgesine enjekte edilerek hacim kaybı telafi edilir ve çökük görünüm giderilir. Ayrıca:
-
Dengeli ve yeterli beslenme,
-
Aşırı kilo kayıplarından kaçınma,
-
Güneş koruyucu kullanımı,
-
Cildi nemli tutan bakım ürünleri
gibi önlemler de çöküklüğün ilerlemesini yavaşlatabilir. Ancak estetik açıdan belirgin bir hacim kaybı varsa, medikal estetik uygulamaları en hızlı ve etkili çözüm sunar.
Şakak dolgusu sonrası nelere dikkat edilmelidir?
İşlem sonrası 24 saat boyunca aşırı mimik hareketlerinden, sıcak duş ve sauna gibi aktivitelerden kaçınılmalıdır. Hafif morluk ve şişlik oluşabilir; bu durumlar genellikle birkaç gün içinde geçer. Uygulama sonrası hekimin önerilerine uyulması, sonuçların doğal ve kalıcı olması açısından önemlidir.